Zekat ve sadaka, İslam dininde büyük öneme sahip ibadetlerdir. Her ikisi de Allah rızasını kazanmaya vesile olmakla birlikte, aralarında bazı temel farklar bulunmaktadır. İşte zekat ve sadakanın faziletleri ve aralarındaki farklar:
Zekatın Faziletleri
Zekat, İslam'ın beş şartından biri olup birçok fazileti barındırır:
-
Namazla İlişkisi: Zekat, Kuran-ı Kerim'de birçok ayette namazla birlikte zikredilmiştir. Bu da zekatın dinimizdeki merkezi konumunu gösterir. Örneğin, Yüce Allah şöyle buyurur: "Namazı kılın, zekatı verin ve kendiniz için hayır olarak ne gönderirseniz onu Allah katında bulursunuz. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir." (Bakara Suresi, 110. ayet) Hz. Ebu Bekir (r.a.)'ın, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in vefatından sonra zekatı inkâr edenlerle savaşması da bu ilişkinin önemini vurgular.
-
İslam'ın Temel Rükünlerinden Biri: Zekat, İslam'ın beş temel direğinden üçüncüsüdür. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "İslam beş şey üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun Resulü olduğuna şehadet etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekatı vermek, hac yapmak ve Ramazan orucunu tutmak." (Buhari)
-
Farz İbadet Olması: Zekat, tüm sadaka çeşitlerinden üstündür çünkü farz bir ibadettir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir Müslüman'ın Allah'a yaklaşmak için en sevdiği ibadetlerin farzlar olduğunu bildirmiştir.
-
Nefis Tezkiyesi: Zekat, cimrilik, kıskançlık ve dünya sevgisi gibi kötü ahlaklardan arınmayı sağlar. Zekat, kalplere sevgi, işbirliği ve yardımlaşma tohumları ekleyerek nefsi arındırır, birey ve toplum için faydalar sağlar. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Onların mallarından sadaka (zekat) al ki, bununla onları temizlemiş ve arındırmış olasın." (Tevbe Suresi, 103. ayet)
-
Ekonomik Canlılık: Zenginlerin zekat vermesiyle İslam devletinde ekonomik canlılık sağlanır. Zekat, toplumda yoksul kesimlerin kalmamasını hedefler ve ahlaki ve sosyal bozulmayı engeller. Kuran-ı Kerim'de bahsedilen sekiz zekat sınıfına dağıtılması, Müslümanların toplumlarına karşı sorumluluk hissetmelerini sağlar. Yüce Allah şöyle buyurur: "Onların mallarında isteyen ve mahrum olan için belli bir hak vardır." (Mearic Suresi, 24-25. ayetler)
-
Büyük Sevaplar ve Bereket: Zekat, hem dünyada hem de ahirette büyük sevaplar kazandırır, mallarda bereket ve artış sağlar. Zekat veren kişi, Rabbi'nin emrine uyduğu için malını arındırılmış ve hem manevi hem de maddi olarak artmış hisseder.
-
Belaları Defetme ve Günahları Bağışlama: Zekat, belaları defeder, günahları ve hataları bağışlatır ve Allah'ın rahmetinin inmesine vesiledir. Yüce Allah şöyle buyurur: "Rahmetim her şeyi kuşatmıştır; onu, takva sahiplerine, zekat verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım." (A'raf Suresi, 156. ayet) Zekatını düzenli ödeyen kişi, Allah'ın rızasını kazanır.
-
Toplumsal Bağları Güçlendirme: Zekat, zengin ve fakir arasındaki sevgi, şefkat ve muhabbet bağlarını güçlendirir, kalplerden kıskançlık ve nefreti giderir.
Sadakanın Faziletleri
Sadaka da birçok fazilet barındıran gönüllü bir ibadettir:
-
Zekattaki Eksiklikleri Tamamlama: Sadaka, zekatta meydana gelen eksiklikleri telafi eder ve tamamlar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü kulun hesabı ilk olarak namazından sorulur. Eğer namazı tam ise tam olarak yazılır. Eğer eksikse Allah meleklere der ki: Kulumun nafile namazı var mı, onunla farzını tamamlayın. Sonra zekat da böyledir, sonra diğer ameller buna göre alınır." (Tirmizi)
-
Günahları Bağışlama ve Cennete Girmek: Sadaka, hataları ve günahları bağışlatır, cennete girmeye ve cehennemden kurtulmaya vesile olur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Sadaka, suyun ateşi söndürdüğü gibi günahı söndürür." (Tirmizi) Allah, sadaka veren kişinin ihlasına göre sevabını kat kat artırır. Yüce Allah şöyle buyurur: "Allah faizi tüketir, sadakaları ise artırır." (Bakara Suresi, 276. ayet)
-
Kıyamet Günü Gölge Olması: Sadaka veren kişi, Kıyamet Günü'nün şiddetli sıcağında Allah'ın gölgesinde olacak yedi kişiden biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Yedi sınıf insan vardır ki, Allah onları kendi gölgesinden başka gölge bulunmayan o günde arşının gölgesinde gölgelendirir..." ve bunlardan biri olarak şunu zikretmiştir: "...sağ elinin verdiğini sol elinin bilmediği kadar gizli sadaka veren kimse." (Buhari, Müslim)
-
Rızkı Celp Etme ve Zafer: Sadaka rızkı celp eder, zafer kazandırır, Müslüman'ı cömertliğe ve başkalarına yardım etmeye alıştırır. Kalbe merhamet duygusu yerleştirir, cimrilikten ve açgözlülükten kurtarır. Mallarda bereketin oluşmasına ve Allah'tan karşılık görmeye yardımcı olur. Yüce Allah şöyle buyurur: "Her neyi infak ederseniz, O (Allah) onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır." (Sebe Suresi, 39. ayet) Allah, sadaka veren kişiye hayır kapılarını açar ve iyilik yapmasını kolaylaştırır.
-
Kalbe Sevinç Vermesi: Sadaka, veren kişinin kalbine mutluluk verir, kullara iyilik yapmanın huzurunu tattırır. Cimri kişinin aksine, ihtiyaç sahiplerine yardım etmekten kaçınan kişinin aksine, sadaka gönül rahatlığıyla ve içtenlikle verilmelidir.
-
İman ve İhsan Mertebesi: Sadaka ile Müslüman, imanın kemal mertebesine ve ihsan makamına ulaşır. Allah muhsinleri (iyilik yapanları) sever. Kişi kendi ihtiyacını gidermeyi sevdiği gibi başkalarının ihtiyaçlarını gidermeye de yardım eder ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in şu sözüne uyar: "Sizden biriniz, kendisi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe tam mümin olamaz." (Buhari, Müslim) Böylece Allah, o kişinin ihtiyacını giderir, ona rahmet eder ve onu dünya ve ahirette korur.
-
Korku ve Üzüntüyü Giderme: Sadaka, veren kişiden korkuyu ve üzüntüyü giderir, Allah'ın sadaka veren kullarına vaat ettiği güzelliklere ulaştırır. Kişinin ihtiyacından fazla olan malı infak etmesi, onu yanında tutmasından daha hayırlıdır. Yüce Allah şöyle buyurur: "Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık olarak infak edenlerin ecirleri Rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir." (Bakara Suresi, 274. ayet)
-
Allah'ın Gazabını Söndürme ve Kötü Ölümden Koruma: Sadaka, Allah'ın gazabını söndürür ve kötü ölümden korur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "İyilikler kötü ölümlerden korur, gizli sadaka ise Rabbin gazabını söndürür." (Tirmizi) Ayrıca sadaka, hastalara şifa vesilesidir.
-
Maddi Cihad: Sadaka, mali cihad türlerinden biridir ve bu cihadın mertebesi, bir ayet hariç tüm Kuran ayetlerinde nefisle cihattan daha yüksek olarak belirtilmiştir.
-
Musibetleri Defetme ve Dereceleri Yükseltme: Sadaka, musibetleri ve belaları defeder, veren kişiyi Allah katında en yüksek makamlara ulaştırır.
-
Sıkıntıları Giderme: Sadaka, sıkıntıları giderir. Kim bir müminin sıkıntısını giderirse, Allah da onun Kıyamet Günü'ndeki sıkıntılarından birini giderir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim bir müminin dünyadaki bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun Kıyamet Günü'ndeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanı örterse, Allah da onu dünya ve ahirette örter. Kim darda kalmışa kolaylık gösterirse, Allah da ona dünya ve ahirette kolaylık gösterir. Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da kulun yardımındadır." (Müslim)
Sadaka ve Zekat Arasındaki Farklar
Zekat ve sadaka her ikisi de Allah rızası için yapılan ibadetler olmasına rağmen, aralarında önemli farklar vardır:
-
Tanım ve Hüküm: Zekat, şeriatın belirlediği belirli mallardan, şeriatın uygun gördüğü kişilere verilmesi farz olan miktardır. Sadaka ise, farz olmayıp gönüllü olarak malın harcanmasıdır. Zekat için de bazen sadaka kelimesi kullanılabilir. Her ikisi de Allah'a kulluk niyetiyle yapılır.
-
Hükmü: Zekat, Allah tarafından farz kılınmıştır. Sadaka ise nafile (gönüllü) bir ibadettir. Sadaka, kişinin Allah'a itaatteki ve sevab arzusundaki samimiyetini gösterdiği için bu isimle anılmıştır.
-
Tipi: Zekat, şeriat tarafından belirlenmiş belirli mallardan (altın, gümüş, tarım ürünleri, ticaret malları ve hayvanlar) verilir. Sadakanın ise belirli bir türü yoktur; tüm hayır ve iyilik çeşitlerini kapsar.
-
Şartlar ve Miktar: Zekatta nisap miktarına ulaşma ve üzerinden bir yıl geçme gibi belirli şartlar ve miktarlar bulunur. Sadakada ise bu tür şartlar yoktur; her zaman ve her miktarda verilebilir.
-
Alacaklılar: Zekatın verileceği sınıflar Kuran-ı Kerim'de açıkça belirtilmiştir: "Sadakalar (zekatlar) ancak fakirler, miskinler, zekat toplamakla görevli olanlar, kalpleri İslam'a ısındırılacak olanlar, köleler, borçlular, Allah yolunda olanlar ve yolcular içindir. Bu, Allah'tan bir farzdır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Tevbe Suresi, 60. ayet) Sadaka ise bu sınıflara ve diğerlerine de verilebilir.
-
Miras ve Cezalandırma: Zekat, kişinin vefat etmesi ve ödememiş olması durumunda vasiyetten ve miras taksiminden önce ödenmesi gerekir. Sadaka için bu durum geçerli değildir. Zekatı ödemeyen kişi Allah tarafından azap görür, sadaka vermeyen ise azap görmez.
-
Akrabalara Verilmesi: Dört mezhebe göre, zekat usul ve füru (anne-baba ve çocukları ile torunları) dışındaki akrabalara verilir. Ayrıca eşe, zengine, müşrike ve gayrimüslime zekat verilmez. Sadaka ise tüm bu kategorilere verilebilir.
-
Coğrafi Sınırlama: Zekatın, genellikle zenginlerden alınıp aynı ülkedeki fakirlere verilmesi tercih edilir ve zaruret olmadıkça başka ülkeye çıkarılmaz. Sadaka için böyle bir tercih yoktur.
Sadaka Adabı
Sadakanın kabul edilmesi ve sevabının artması için bazı adablar vardır:
-
Niyetin Halis Olması: Sadakayı Allah rızası için, riya ve gösterişten uzak bir niyetle vermek esastır. Ameller niyetlere göre değerlendirilir. Veren kişi, verdiği sadakayı çok görmemeli, Yüce Allah şöyle buyurur: "Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma." (Müddessir Suresi, 6. ayet) Az da olsa verilen hiçbir sadakayı küçümsememek gerekir, yarım hurma tanesi veya güzel bir söz bile olsa.
-
Helal Kazançtan Vermek: Sadakanın helal ve temiz kazançtan olması önemlidir. Allah temizdir ve sadece temiz olanı kabul eder. Yüce Allah şöyle buyurur: "Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan infak edin. Gözünüzü kapamadan almayacağınız kötü şeyleri vermeye kalkışmayın. Bilin ki Allah Ganîdir (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan), Hamîddir (övülmeye layık olandır)." (Bakara Suresi, 267. ayet)
-
Başa Kakmaktan ve Eziyetten Kaçınmak: Sadakanın Allah katında kabulüne engel olan başa kakma ve eziyetten kaçınmak gerekir. Yüce Allah şöyle buyurur: "Ey iman edenler! Sadakalarınızı, başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle boşa çıkarmayın." (Bakara Suresi, 264. ayet) Gizli vermek, açıktan vermekten daha hayırlıdır, ancak zaruret veya maslahat gereği açıktan verilebilir. Yüce Allah şöyle buyurur: "Eğer sadakaları açıkça verirseniz ne güzeldir. Eğer onları gizler ve fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." (Bakara Suresi, 271. ayet)
-
Güleryüzlü ve İçten Olmak: Sadakayı verirken güleryüzlü ve içten olmak.
-
Hayatta İken Vermek ve Yakınları Tercih Etmek: Sadakayı hayatta iken vermekte acele etmek, öncelikli olarak ihtiyaç sahibi akrabalara, yoksa uzak ihtiyaç sahiplerine vermek daha faziletlidir.
-
Allah Rızası İçin Vermek: Sadakayı gönül hoşnutluğu ile ve Allah'ın rızasını kazanmak niyetiyle vermek.
-
Harcanan Her Şeyi Sadaka Kabul Etmek: Kişinin ailesine harcadığı her şeyi sadaka olarak kabul etmesi. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Müslüman, ailesine bir harcamada bulunur ve bunu Allah rızası için sayarsa, bu onun için sadaka olur." (Buhari)